Gündem

Türkiye’de İşsizlik Sorunu: Gençler ve Kadınlar En Çok Etkilenenler

Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı Haziran ayı işsizlik rakamları, gençlerin ve kadınların iş bulma umudunu azalttı. İşsizlik oranının yüzde 9,6’ya çıktığı raporda, geniş tanımlı işsizlik ise yüzde 24,2 ile son iki yılın zirvesine ulaştı. İşsizlik sorununu yaşayanlar, hayallerini kurutmamak için mücadele ediyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Haziran ayına ilişkin işgücü istatistiklerini açıkladı. Rapora göre, Türkiye’de dar tanımlı işsiz sayısı bir önceki aya göre 2000 kişi artarak 3 milyon 337 bin kişi oldu. Dar tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 9,6’ya yükseldi. Geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 24,2 ile son iki yılın zirvesine çıktı.

Kadınların İşsizlik Oranı Dikkat Çekiyor

TÜİK’in raporunda, kadınların işsizlik oranının erkeklerden daha yüksek olduğu görüldü. Haziran ayında kadınların işsizlik oranı yüzde 13,4 iken, erkeklerin işsizlik oranı yüzde 7,5 oldu. Kadınların istihdam oranı ise yüzde 28,8 ile OECD ülkeleri arasında en düşük seviyede kaldı.

Kadınların işgücüne katılımını engelleyen faktörler arasında eğitim düzeyi, ev içi sorumluluklar, toplumsal cinsiyet rolleri ve ayrımcılık sayılabilir. Kadınlar iş bulduklarında da genellikle düşük ücretli, güvencesiz ve kayıt dışı sektörlerde çalışmak zorunda kalabiliyor.

Genç İşsizliği Artış Gösterdi

TÜİK’in raporunda, genç nüfusun (15-24 yaş) işsizlik oranının da artış gösterdiği belirtildi. Haziran ayında genç nüfusun işsizlik oranı yüzde 22,1 oldu. Bu oran bir önceki aya göre yüzde 1,2 arttı. Genç nüfusun istihdam oranı ise yüzde 25,7 ile düşük kaldı.

Gençlerin iş bulma umudunu azaltan faktörler arasında eğitim sisteminin iş piyasası ihtiyaçlarına uyum sağlayamaması, nitelikli iş fırsatlarının azlığı, rekabetin yüksekliği ve pandeminin olumsuz etkileri sayılabilir. Gençlerin bir kısmı eğitime devam ederken, bir kısmı da umutsuzlukla karışık hayallerini kurmaya çalışıyor.

İşsizliği Yaşayanların Hikayeleri

TÜİK’in açıkladığı rakamlar, işsizlik sorununun sadece sayılardan ibaret olmadığını, arkasında milyonlarca insanın hayatını etkileyen bir gerçek olduğunu gösteriyor. İşsizliği yaşayanların hikayeleri, bu sorunun boyutunu daha iyi anlamamızı sağlıyor.

Örneğin, lise öğrencilerine felsefe öğreten bir öğretmen, öğrencilerinin en büyük endişesinin işsizlik olduğunu söylüyor. Öğrencilerinin okul okurken sürekli “Biz okusak da bir şey olmayacak” diye düşündüklerini ve bu durumun çok üzücü olduğunu belirtiyor.

Bir başka örnek ise, üç kızı olan ve hepsi de işsiz olan bir anne. Kızlarının biri yüksek okul, biri üniversite, biri de meslek lisesi mezunu. Ancak hiçbiri istediği işi bulamıyor. Anne, çevresinde üniversite mezunu badanacılık yapan veya montaja giden arkadaşları olduğunu ve insanların aldıkları maaşlardan da memnun olmadığını anlatıyor.

Bir diğer örnek de, mimar olmak isteyen ancak bu gidişle çok zor olduğunu düşünen bir genç. Hayalini kurutmamak için mücadele ediyor. Ancak herkesin ortak endişesi işsizlik. Üniversite mezunu olan veya olmayan gençler bile iş bulmakta zorlanıyor. Bulsalar da bir çoğu düşük maaşla çalışıyor.

İşsizlik Sorununa Çözüm Arayışları

Türkiye’de işsizlik sorunu, hem bireysel hem de toplumsal açıdan ciddi sonuçlar doğuruyor. İşsizlik, gelir kaybı, yoksulluk, sosyal dışlanma, psikolojik sorunlar, suç oranlarının artması gibi olumsuz etkilere yol açabiliyor. Bu nedenle, işsizlik sorununa çözüm arayışları önem kazanıyor.

İşsizlik sorununa çözüm bulmak için, hem kamu hem de özel sektörün katkısı gerekiyor. İstihdamı artırmak için ekonomik büyüme, yatırım, üretim ve ihracatın desteklenmesi, nitelikli iş fırsatlarının yaratılması, işgücü piyasasının esnekliği ve verimliliği, eğitim sisteminin iş piyasası ihtiyaçlarına uyum sağlaması, mesleki eğitim ve beceri geliştirme programlarının yaygınlaştırılması, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, gençlerin girişimcilik ve inovasyon kapasitesinin artırılması gibi politikaların uygulanması gerekiyor.

İşsizlik sorunu, Türkiye’nin en önemli sosyo-ekonomik sorunlarından biri olarak karşımızda duruyor. Bu sorunu çözmek için hem bireylerin hem de kurumların ortak çaba göstermesi gerekiyor. İşsizliği yaşayanların hayallerini kurutmamak için umutlu ve mücadeleci olmaları gerekiyor.