Araştırmacılar, 250 milyon yıldan eski, nesli tükenmiş sürüngen soylarının evriminin, zırhlı vücut planları veya süzülme için kanatlar gibi birçok küçük morfolojik değişiklik patlamasıyla gerçekleştiğini ortaya koyuyor. Bu bulgular, evrimin tek bir büyük olayla değil, sürekli ve aşamalı bir süreç olduğunu gösteriyor.
İlk Evrimleşen Sürüngenler
Simoes’e göre, sürüngenlerin çeşitliliği ani bir sıçrama ile değil, zaman içinde sürekli bir artışla gerçekleşti. İlk evrimleşen sürüngenler, bugün gezegenimizdeki en çeşitli hayvan gruplarından birini oluşturuyor. Örneğin, bazı kertenkele türlerinin donup çözülebilme yetenekleri veya kaplumbağaların koruyucu zırh geliştirmeleri, sürüngenlerin adaptasyon kabiliyetlerinin sadece birkaç örneği.
Evrimsel Uyarlanabilir Radyasyon Teorisi
Bu bulgular, 1940’larda George G. Simpson tarafından popülerleştirilen evrimsel uyarlanabilir radyasyon teorisine meydan okuyor. Araştırmacılar, fosil kayıtlarındaki hızlı evrim oranlarını ve moleküler düzeydeki DNA değişikliklerini inceleyerek bu teoriyi sorguluyorlar.
Verilerin Toplanması ve Önemi
Simoes ve ekibi, dünya genelindeki büyük doğa tarihi müzelerinden veri topladı. Bu veriler, sürüngenlerin ekolojik ve çevresel değişikliklere nasıl tepki verdiğini anlamamıza yardımcı oluyor.
Büyük Ölüm ve Sonrası
Sürüngenler, tarihin en büyük kitlesel yok oluş olaylarından biri olan Permiyen-Triyas kitlesel yok oluşundan sağ kurtuldu. Bu olaydan sonra sürüngenlerin sayısı ve çeşitliliği arttı, ancak bu çeşitlilik, olaydan çok sonra gerçekleşti.
Çelişen Kanıtlar ve Yeni Buluşlar
Yılanların evrimi, sürüngen evrimi tarihindeki en hızlı anatomik değişim oranlarına sahipken, bu değişikliklerin taksonomik çeşitlilik artışlarıyla çakışmadığı görülüyor. Bu uyumsuzluk, daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor.
Sürüngenlerin Geleceği
Simoes, sürüngenlerin evrimindeki büyük değişiklikleri daha iyi anladıklarını ve araştırmalarına devam edeceklerini belirtiyor. Bu çalışmalar, sürüngenlerin geçmişini ve geleceğini daha iyi anlamamızı sağlayacak.