Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.
Emlak

Fay hattı üzerinde yapı yapılmasına sınırlama getiren yasa teklifi!

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) -7269 sayılı Kanun ve bazı kanunlarda değişiklik öngören ve kısaca “fay yasası” diye tanımlayabileceğimiz, fay zonu üzerinde yapı yapılmasına sınırlama getiren yasa teklifi üzerine söz almış bulunuyorum.

Günümüzde depremler 2 türlü yapılarda hasar meydana getirmektedir. Birincisi; depremin sarsıntı etkisine ilişkin tedbirler yani bina deprem yönetmelikleriyle bunlar depreme dayanıklı hâle getirilebiliyor. İkincisi ise; kıta kabuğunun rijit kısmının kırılarak yırtılmanın yüzeyde meydana getirdiği deformasyon yani yer kabuğunun 15 kilometre kalınlıkta olduğunu düşünürsek, burada meydana gelen bir yırtılmanın ya da kırılmanın yüzeyde meydana getirdiği fay zonu üzerinde bina yapılmasına sınırlama getirilmesine ilişkin bir taslak bu.

ABD, Yeni Zelanda ve 27 Avrupa Birliği ülkesinde bu fay yasası hayatta ve gündemde, uygulanmakta. Ülkemizdeyse, depremin sarsıntı etkisiyle yıkılmasının önlenmesi amacıyla ne yazık ki 1945 yılından bu yana bina deprem yönetmelikleri yayınlanırken bu fay yasasıyla ilgili, ikinci konuyla ilgili herhangi bir kanun ya da yönetmelik bulunmamaktadır. MTA’nın yayınladığı diri fay haritasına baktığımızda 24 kentimiz, 80 ilimiz, 500’ü aşkın mahalle ve köyümüz doğrudan bu çizgisellik yani bu fay hatları üzerinde yer almaktadır.

100 binden fazla konuttan, 1 milyondan fazla insandan, bahs ediyoruz. İstanbul’da olası bir depremde 5 milyon insanın ölümüyle sonuçlanabilecek fay hattı üzerine oturmuş binalardan bahsediyoruz. 17 Ağustos 1999 Kuzey Anadolu Fay’ı üzerinde meydana gelen depremle Ankara-İstanbul Otoyolu’nda mühendislik eli değmiş bir köprünün nasıl yıkıldığını ve yırtıldığını görüyorsunuz. Yine, benzer şekilde 5 metre bir ötelenme olduğunu görüyorsunuz dolayısıyla, yerin altından 15 kilometreden gelen bu enerjinin bu çizgisellik üzerinde hangi tür yapı olursa olsun hasar oluşturacağı kaçınılmazdır.

Tabii ki topraklarımızın yüzde 92’si deprem fay hatları üzerinde. 2020 yılında dünya genelinde tam 198 kişinin ölümüyle sonuçlanan depremler vuku bulmuştur. Peki, bunun ne kadarı Türkiye’de? 168’i Türkiye’de. Maalesef, bu ülke depremler nedeniyle can kaybıyla dünyada 1’inci sıraya oturmuştur.

Fay yasasıyla birlikte imar, kentsel dönüşüm, yapı denetim, afet yasaları derhâl günün koşullarına uygun hâle getirilmelidir. Ayrıca, Komisyon olarak aylardır çalıştığımız yasa teklifleri mutlaka hayata geçirilmeli, tozlu raflarda unutulmamalıdır.

Konu vesilesiyle İçişleri Bakanlığı AFAD tarafından bir üniversite grubuna hazırlatılmış bir fay yasası taslağı olduğunu, sakınım bandı yönetmeliği olduğunu buradan ifade etmek isterim. Nisan ayından beri masada bekliyor, Sayın İçişleri Bakanına çağrımdır. Neden bekliyor, neden bu fay yasası masanızda bekliyor? Madem hazırlattınız neden hayatta değil?

Daha üzücü olanı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 5 milyon TL’yle ihaleye çıkmış ve aynı yönetmeliği ihale yoluyla yaptırma yoluna gitmiştir. Aklımızla dalga mı geçiyorsunuz arkadaşlar, kimin parasını kime satıyorsunuz? Hazır yapılmış bir rapor varken neden bunu gündeme getirmiyorsunuz, neden bu kadar önemli bir konuyu ciddiye almıyorsunuz?

Deprem için, İmar Affı sırasında 23,5 milyar lira para toplandı, bunun hesabı hâlâ verilmedi. 35 milyar 486 milyon lira “özel iletişim vergisi” adı altında toplandı, bunun hesabı verilmedi. Çılgın rant projelerine para ayıran bu Hükûmet nedense depreme karşı önlem alma konusunda bu kadar cevval değil. Sadece İstanbul’a değil, ülkemizin tamamına maddi manevi büyük zarar verecek, henüz ne kadar para harcanacağı dahi bilinmeyen talan İstanbul’u bırakın, depreme para yatırın.” diyoruz.

Bugün yasa teklifimize “hayır” verdiğinizde -Sayın İbrahim Bey sizin, Sayın Başkanım sizin; çocuğunuz, eşiniz, kardeşiniz- herhangi biri enkazın altında kaldığında bunun vebalini karşılayacak mısınız? Gelin, bu fay yasasına “evet” deyin ve bu fay yasasını bir an önce çıkaralım.