Hindistan tahvil piyasası ABD verileri ve enflasyon baskısıyla sarsılıyor
Hindistan tahvil piyasası, ABD’deki güçlü ekonomik verilerin ve yurt içindeki enflasyon baskısının etkisiyle son iki ayın en düşük seviyesinden sert bir şekilde toparlandı. Uzmanlar, RBI’nin faiz oranlarını uzun süre sabit tutabileceğini, ancak tahvil ihalelerindeki talebin düşük kalabileceğini belirtiyor.

Hindistan tahvil piyasası, ABD’deki güçlü ekonomik verilerin ve yurt içindeki enflasyon baskısının etkisiyle son iki ayın en düşük seviyesinden sert bir şekilde toparlandı. Uzmanlar, Hindistan Merkez Bankası’nın (RBI) faiz oranlarını uzun süre sabit tutabileceğini, ancak tahvil ihalelerindeki talebin düşük kalabileceğini belirtiyor.
ABD verileri Fed’in şahinliğini destekliyor
10 yıllık Hindistan devlet tahvilinin getirisi, 14 Eylül’de %7,1’e kadar gerileyerek neredeyse iki ayın en düşük seviyesine ulaştıktan sonra, 15 Eylül’de %7,15 sınırını aştı. Bu, gelişmekte olan piyasalarda uzun vadeli tahvil fiyatlarına baskı yapan ABD’deki sıcak verilerin etkisiyle gerçekleşti.
ABD’de tüketici fiyat endeksi (TÜFE) Ağustos ayında aylık %0,3 artarak beklentilerin altında kalsa da, yıllık bazda %5,3 ile yüksek seviyede kaldı. Ayrıca, perakende satışlar Ağustos ayında aylık %0,7 artarak piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. Bu veriler, Federal Reserve’in (Fed) varlık alımlarını azaltmaya başlaması ve faiz oranlarını artırması için şahin bir tutum sergilemesine olanak tanıyor.
Hindistan ekonomisi güçlü büyüyor ama enflasyon riskleri var
Hindistan ekonomisi de Haziran ayında sona eren çeyrekte güçlü bir performans sergiledi. Gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) yıllık %7,8 büyüyerek son bir yılın en yüksek seviyesine ulaştı ve %7,7’lik piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. Bu büyüme, salgın kısıtlamalarının hafifletilmesi ve aşılamada ilerleme sayesinde tüketim ve yatırım harcamalarındaki artışa dayanıyordu.
Ancak Hindistan ekonomisi için enflasyon riskleri de devam ediyor. Ağustos ayında tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık %6,8 ile beklentilerden daha düşük olsa da, hala RBI’nin %2-6 aralığındaki hedefinin üzerinde bulunuyor. Tarım ürünlerindeki arz darboğazları ve küresel emtia fiyatlarındaki artış, gıda ve yakıt enflasyonunu tetikliyor. Bu da RBI’ye faiz oranlarını artırması için baskı yapıyor.
RBI politikasını sabit tutabilir ama tahvil talebi zayıf kalabilir
RBI, politika faizini son bir yıldır %4’te tutuyor ve pandeminin ekonomik etkilerini hafifletmek için genişleyici bir para politikası izliyor. Ancak RBI’nin son toplantısında bazı üyeler, enflasyonun uzun vadede istikrarlı kalmayacağına dair endişelerini dile getirdiler. Bu da RBI’nin önümüzdeki dönemde daha kısıtlayıcı bir duruşa geçebileceği spekülasyonlarını artırdı.
Öte yandan, RBI’nin tahvil ihalelerindeki talebi canlandırması için de çaba sarf etmesi gerekiyor. Son zamanlarda yapılan ihalelerde talebin düşük olması ve getirilerin yükselmesi, piyasanın RBI’nin tahvil alım programına güvenmediğini gösteriyor. RBI, tahvil piyasasını desteklemek için 2023-24 mali yılında 1,2 trilyon rupi (16,3 milyar dolar) değerinde devlet tahvili almayı planlıyor. Ancak bu miktar, hükümetin 12,1 trilyon rupi (164,5 milyar dolar) değerinde borçlanma programının sadece %10’una denk geliyor.