
DURMUŞ YILMAZ (Ankara Milletvekili) –Dünyada bir Ukrayna-Rusya savaşı çıktı, emtia fiyatları, özellikle enerji fiyatları çok yükseldi dolayısıyla enerji fiyatlarının yükselmesiyle karşı karşıyayız. Enflasyon da çok yükseldi, yurttaşımızı, vatandaşımızı korumak zorundayız, o nedenle de yurttaşımıza daha makul fiyatta doğal gaz kullandırabilmek için BOTAŞ’ı görevlendirdik ve BOTAŞ düşük fiyattan vatandaşımıza doğal gaz satacak ve dolayısıyla da BOTAŞ’ın borçları birikti ve dolayısıyla da biz bunu sosyal devlet gereği yapıyoruz.” Bu mantık silsilesi içerisinde bir hata yok. Hata şurada:
Arkadaşlar, Ukrayna savaşının olduğu bir gerçek, enerji fiyatlarının yükseldiği de bir gerçek fakat Türkiye’deki enerji fiyatlarının yükselmesini bu ikisi kesinlikle ve kesinlikle açıklamaz. Avrupa Birliğindeki ülkelerin enerji enflasyonuna baktığımızda yüzde 30 civarında dolayısıyla Türkiye’deki enflasyonun ancak yüzde 30’unu bununla açıklayabilirsiniz. Geriye kalanı maalesef, her çıkanın burada bunu söylemesi -özür dileyerek söylüyorum- safsata seviyesine geliyor. Realiteyle yüzleşmeniz gerekir. BOTAŞ’ın doğru olarak, vatandaşa sübvansiyonlu olarak sattığı elektrik, doğal gaz fiyatının nedeni sizin yanlış ekonomi politikanız, yanlış uygulamalarınız, bununla lütfen yüzleşin.
Tarih tekerrür ediyor dedim, o da şu: Şimdi, BOTAŞ’ın bir “neden”i var, bir de “nasıl”ı var. “Neden”i bu. “Nasıl”ı da şu: Siz, BOTAŞ’ın borçlarını bütçenin içerisinde yapılandırmıyorsunuz, bütçenin dışına çıkarıyorsunuz; açık ve net olarak da kanun metninde yazmışsınız. Bunu bu ülke 1990’lı yıllarda Ziraat Bankasına tütün ve pamukla ilgili olarak verilen desteklerin nasıl muhasebeleştirildiği ve nasıl karşılandığı konusunda gördü, tecrübe etti ve 2001 krizine neden oldu bu.
Siz, şu anda aynı yanlışı yapmaya devam ediyorsunuz ve ben işin içinden gelen bir teknisyen olarak sizi uyarıyorum: Lütfen bunu bütçeyle ilişkilendirin. “Efendim, BOTAŞ’ın devlete borcu var, BOTAŞ’ın devletten alacağı var. Bütçenin içerisine sokmadan bunu burada halledelim.” Hayır, bu, mali disiplinsizliktir; bu mali disiplinsizlik sizi 2001’de iktidara getiren şartları oluşturdu. Siz, şu anda gidişinizin şartlarını oluşturuyorsunuz, bundan hiç şüpheniz olmasın.
Bu 3’üncü maddede bütçeyle ilişkilendirilmeden yapılan BOTAŞ’ın borç tasfiyesi ki bunun adı “tahkim”dir. 1990’lı yıllarda 2 kere tahkim yapıldı fakat bu 2 tahkim bizi 2001 krizinden alıkoymadı. Şu anda sizin yaptığınız, bu işlerden maalesef ders almış olmamak. Lütfen bunu aklınızın bir kenarına yazın, siz çok tehlikeli bir oyun oynuyorsunuz. Bu işi bütçeyle ilişkilendirin, şeffaf olun ve dolayısıyla da mali disiplini sağlayacak tedbirleri alın. Bunu yapmadığınız için iktidara geldiğiniz ilk yıllardaki bütçenin yüzde 4’ü, 5’i olan faiz harcamasını bugün yüzde 16’ya, 17’ye çıkardınız.
Ayrıca borç servisinin içindeki faizi dikkate aldığımızda, 2002’nin başında iktidara geldiğinizde, bu aşağı yukarı yüzde 35-36’ydı, bugün neredeyse yüzde 46’ya çıkardınız. Faizin millî gelire oranı, bütçeye oranı vesaire bunlar göstergeler fakat siz bundan hiç söz etmiyorsunuz ve buraya da dikkat etmiyorsunuz. Bu nedenden dolayı, siz 200 milyar TL’lik borçlanma ihtiyacı hissettiniz. Benden önceki arkadaşımın söylediği gibi, kasımın başı itibarıyla Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğünün yayınladığı bir nakit dengesi var, her ayın 5’inci iş gününde yayınlanıyor.