Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.
GündemSON DAKİKA

Tarikat ve cemaat yapılanmalarına ilişkin Diyanet’e flaş sorular!

Geçtiğimiz gün 21 yaşında ki bir tıp öğrencisinin aile zoru ile kaldığı cemaat yurdunda intihar etmesi ile başlayan tarikat ve cemaat yapılanması tartışması bugün meclise taşındı. Tarikaların ve cemaatlerin denetimi ile ilgili Diyanet Başkanlığı’na bir takım sorular yönelten İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi, ”15 Temmuz gerçeğinden hareketle, tarikat ve cemaatlerin dinî alanın dışına çıkarak siyaset, askeriye, adliye, sağlık ve eğitim alanlarında yapılanmalarına yönelik hangi tedbirleri almaktasınız? Tarikat ve cemaatlerin faaliyetleri Diyanet İşleri Başkanlığının kontrolünde midir? Hangi denetimleri yapıyorsunuz?” diye sordu.

Cemaatlere ait eğitim kurumlarında paralel bir eğitimin görülüp görülmediğini soran Çebi ”Gençlerin buralarda ayrı bir müfredata zorlanmaları paralel eğitim değil midir? Memleket Partisi olarak, öğrencilerin tarikatlar, cemaatler dâhil farklı gruplarla ilişkili yurtlarda kalmasının önüne geçmek için acil kira geçinme yardımı yapılarak kendi evlerine çıkmaları veya devletin soruşturmasından geçen, güvenilir, özel yurtlarda kalmaları sağlanmalıdır diyoruz. Gençlerimiz hiçbir cemaat, tarikat veya gruba mahkûm edilemez. Cemaatlerin kışlada, adliye, okulda, yurtlarda işi yoktur diyoruz” dedi.

ENGİN ALTAY (İstanbul Milletvekili) – Her gün bir trajedi, her gün bir travma. Avukat Dilara Yıldız, Raziye Oskay; 2 kadın katledildi. Enes Kara, bir kaçak öğrenci yurdunda yaşadığı zorluklara dayanamayarak intihar etti. Şimdi çocuklarını, gençlerini, kadınlarını korumak devlet olmanın gereğidir. Bunları koruyamayan devlet olmaz. Türkiye Büyük Millet Meclisinin Türkiye’de her gün bu tarz bir trajediye, bir travmaya göz yumma lüksü ve hakkı da yoktur. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, çok açık olarak özel olsun, vakıf olsun, cemaat olsun tüm yurtların denetim ve kontrolünün adam gibi yapılmasını istiyoruz; ilaveten, kaçak bütün yurtların da derhâl kapatılmasını istiyoruz. Kaçak yurtlar var; buna göz yuman kaymakamlar, valiler var ve çocukların bu yurtlarda yaşadıkları psikolojik travmalarla, tüm 84 milyonu kahreden acı haberler almamıza, üzülmemize ve ailelere ateş düşmesine yol açacak olaylarla karşı karşıya kalıyoruz. Bu kabul edilebilir mi?

Öte yandan, kadına şiddet, taciz, tecavüz, kadın cinayetleri bu ülke için bir ayıp hâline geldi.