Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.
Ekonomi

Çocuk sahibi olmak külfetli ve stresli hale geldi

Tek adam rejiminin kalkınma ve büyüme stratejisine dayanmayan 3 çocuk tavsiyeleri toplumumuzda karşılık bulmamıştır. Türkiye’deki doğurganlık hızı, 2001 yılında 2,38 çocuk olduğu hâlde, 2020 yılında 1,76 çocuğa gerilemiştir. Bu veri, Türkiye’de doğurganlığın, nüfus yenilenme düzeyi olan 2,10’un altında olduğunu gözler önüne sermektedir.

Yoksullaştırılan vatandaşlarımızın üç çocuğa değil, bir çocuğa bile bakabilmesi çok büyük fedakârlık gerektirir hâle gelmiştir. AKP iktidarında Türkiye, doğum anından başlayarak çocuk bakımı için her geçen gün daha dezavantajlı bir ülke hâline gelmekte, evli çiftler önlerini görememekte, geleceğe umutla bakamamaktadır.

Doğum ücreti yüzde 473 artış göstermiştir

Örneğin 2005-2020 yılları arasında normal doğum ücreti %473, kreş ve gündüz bakım evlerinin ücreti %325 artış göstermiştir. Bebek bakım ürünlerinin f iyatındaki artış da ebeveynlerin belini bükmüştür. Son bir buçuk yılda bebek bezi %140; bebek ve devam sütü %50; bebek maması %32 civarında zamlanmıştır. Bu radikal fiyat artışı zaten yaşam mücadelesi veren yeni ebeyenlerin ekonomisini derinden sarsmaktadır.

Doğum Yardımı

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bir defaya mahsus ödediği 300 TL’lik doğum yardımı bir bebeğin iki aylık bez masrafını bile karşılamamaktadır. Ayrıca doğum yapan bir kadının ücretli doğum izni, doğum öncesi 8 ve doğum sonrası 8 haftadır.

Bebeği 2 aylık olduktan sonra bebeğine bakmaya devam etmek isteyen anne ücretsiz izin almak, yarı zamanlı çalışmak ya da işi bırakmak zorundadır. Dolayısıyla çocuğuna kendisi bakmak isteyen kadınlar eve hapsolup çalışma hayatından dışlanmaya, aileler ise tek maaşla yaşam mücadelesi vermeye mecbur bırakılmaktadır. Bunun yanı sıra geçim sıkıntısı yaşayan pek çok ailede olduğu gibi bebek ve anne birbirlerinden çok erken ayrılmanın stresiyle mücadele etmektedir.

GENÇ EBEVEYNLER BEBEKLERİNİN SAĞLIĞINDAN ÖDÜN VERMEK ZORUNDA KALIYOR

Bebek bakım ürünlerinin fiyatlarındaki artış ve vatandaşlarımızın gücünün bu ürünlere yetememesi sonucunda, bazı marketlerde bebek bakım ürünlerine alarm takılmaya başlanmıştır. Türkiye gerçekliğine gözlerini yuman dönemin Ticaret Bakanı ise, alarm uygulamasını “piyasa içi önlem” olarak nitelemeyi yeğlemiştir.

Yüksek enflasyon nedeniyle genç ebeveynler çocuklarının bakımı için kalite ve sağlıktan ödün vermek zorunda kalmaktadır. Örneğin anne sütü almayan bebeklerin formül mama ya da devam sütü ile beslenmesi gerekirken ebeveynler, besin değeri ve kalitesi düşük, ev yapımı mamalara yönelmektedir.

Aileler, tek kullanımlık hijyenik bebek bezleri yerine daha külfetli ve çoğu zaman sağlıksız olan geleneksel bezleri kullanmak zorunda kalmaktadır. AKP iktidarı, kifayetsizliği ve öngörüsüzlüğüyle genç ebeveynleri bebeklerini gönül rahatlığıyla büyütmenin kıvancını yaşamaktan bile alıkoymaktadır.

GEÇİM SIKINTISI EVLİLİKLERİ BİTİRİYOR

Tek adam rejiminde, gençlerin evliliklerini sürdürmeleri de zorlaşmıştır. 2019’da boşanma sayısı 2012’ye göre, %27 artarak 156 bin 558 olmuştur. 2020 yılında ise, boşanmaların %35’i evliliğin ilk beş yılında, yaklaşık %21’i de evliliğin 6-10 yılı içinde gerçekleşmiştir.

TÜİK’in 2017’de ailelerin yaşam biçimi ve değer yargılarıyla ilgili araştırmasına göre Türkiye’deki en önemli ikinci boşanma nedeni %30,2’lik oranla evin geçimini sağlayamamadır. Öte yandan TÜİK yıllık yayınlanan evlenme ve boşanma verilerinde, boşanma nedenleri arasında geçim sıkıntısı istatistiklerini yayınlamamaktadır.

Ekonomik krizin derinleşmesiyle birlikte geçim sıkıntısının giderek daha önemli bir boşanma nedeni olduğu tahmin edilmektedir. Ne yazık ki, Saray, kötü ekonomi yönetimiyle aileleri parçalamakta, her türlü eleştiriye aileyi yıkma çabası suçlamasıyla cevap verirken, halkımızı yoksullaştıran politikaları ailelerin dağılmasına yol açmaktadır.